7 Ocak 2009 Çarşamba

sektorizasyon


Itiraf ediyorum sevgili blog...evet...Farkli sektorden biriyle onun sektorune yonelik bir aktivitede bulunurken kasilanlardanim. Hos isbu yazi da benim sektorume girmediginden ve ilk yazim olmasindan oturu bende rookiesel heyecanlar yaratmiyor degil...Olsun kendi isimin patronuyum burda.

Gecen gun sinema-tv mezunu bir arkadasimla sinemaya giderken birkez daha hissettim bu eski korkumu...Oncelikle rahatlikla soyleyebilirim ki sinema sektorunden arkadaslarda bi cesit yer obsesyonu mevcut. Kompulsif derecede degiller ama... Kontrol altinda tutmayi becerebiliyorlar. Koltuk secimi onemli anladigim kadariyla. Perdeyi ortadan ikiye bolecek sekilde ve koltuk sira adedinin en ortasindaki sirada oturmaya gayret gosteriyorlar. Bu mumkun degilse koltugun ortada olmasi kafi geliyor... Sozu gecen baslangic gerginligi film sirasinda "acaba benden farkli ne goruyor sahnede?" icsorularini takiben sessiz kalma hakkinizi butun film boyunca kullanmaniza ve acik da killanmaniza sebebiyet veriyor. En buyuk korku, film sonunda gelmesi muhtemel bir "filmi begendin mi?" sorusu...Cevap verebilmek icin lutfen egonuzu evde unutunuz...

Son olarak bir de film bitimindeki casting bolumunde gerginlik yasanmasi muhtemel...Film sonunda yazilar cikmaya basladigi zaman sektor disi bir vatandas olarak montumu giymeye yeltendim. Saygi cercevesinde oturup butun casting bolumune bos gozlerle bakmak gerekiyormus sanirim.

Muzisyen baska bir arkadasimla caz konserine gidicem bi dahaki sefere. Laneti simdiden ustume cokmeye basladi. Onu da yazarim bi ara. Benim yasadigim korkulari sen yasama blog.

1 yorum:

  1. sizi hikayeye bir de kıç tarafından bakmaya davet ediyorum öyleyse:

    bu durumun bilir kişisi olan elemanlar acaba ne hissederler? her yaptıklarına anlam yüklenir, ağızlarından çıkan her kelime herkes tarafından duyulur, yaptıkları şakalar bile şaka-yollu-ders-verme kapsamında ciddiye alınır..

    herif belki miyop, çok arkalara oturunca göremiyor, belki astimat, sağa sola oturunca göremiyor.. belki jeneriğin müziğini sevdi, onu dinliyor o yüzden yerinden kalkmıyor.. ve belki de film boyunca "olm bu herif de perdeye bakıp acaba ondan farklı neler neler gördüğümü düşünüyordur..." diye hayıflanıyor...

    kıssadan hisse: varsaymak (genellemek gibi tıpkı) çok kötü birşeydir (bazı bazı).

    histerik sokak kedilerini gecenin bir vakti kucağa alıp şakalaşmak gibi tıpkı (!).

    mesaj kaygısı: blog. adam ol, aklını almasınlar. ottan boktan korkma blog.

    YanıtlaSil